1 Şubat 2011

Makyajın Tarihçesi

internet'ten çeşitli site ve ansiklobedik bilgilerden derleyerek paylaşıyorum sizlerle,
merak ve ilgi ile okudum ...

^^Makyaja ait ilk kanıt Milattan Önce 4000 yılında Eski Mısır’da ortaya çıkmıştır. Eski Mısırlılar makyajı özellikle hava koşullarından korunmak ve bunun yanında güzel görünmek için kullandılar. Gözlerine sürdükleri sürme ve ciltlerini nemlendirmek için çeşitli kremler kullandılar. Eski mısıra ait büstlerde hem kadınlarda hemde erkeklerde gözlere yapılan makyaj açıkça belli olmaktadır.Eski Mısırda özellikle önemli sayılan insanlar makyaj malzemeleri ile birlikte gömülürlerdi. Yapılan kazılarda deri torbalar ve kabuk yada kavanozlarda saklanmış makyaj malzemeleri bulundu. Makyaj malzemelerinde kullanılan hammadde genelde hayvansal yağlar ve bitkisel ürünlerin karışımlarından elde edilmekteydi. Sadece güzellik değil, çöl koşullarına karşı daha dayanıklı bir cilt, sağlık için kremler ve böcekleri uzak tutmak için dezenfektanlar kullanılmaktaydı.



Antik çağda bitkiler, hayvanlar ve mineraller farklı tanrılarla bağdaştırılmıştı. Bunlardan yapılan makyaj malzemeleri ise kutsal bile sayılmaktaydı. örneğin göz çevresine yapılan makyajın nazardan korunmayı sağladığına inanılırdı.


Şaşırtıcı bir nokta ama ilk makyajı icat eden mısırlılar binlerce yıl sonra bile günümüzde aynı ürünleri satmaya devam etmektedir. Mısıra giden turistler otantik mısır makyaj malzemelerine oldukça fazla ilgi göstermektedir.
Makyaj Malzemesi olarak OJE
Bir diğer kozmetik ürün ojeyi ilk bulan Çinlilerdi. Arıların balmumu, Jelatin ve diğer maddelerle karışım yaparak ojeyi üretirlerdi. Çin de tırnaklara sürülen renklerin özel anlamları vardı. Gümüş ve altın rengi ojeleri sadece imparatorluk hanedanı kullanabilirdi. Her kim bu renklerde oje kullanırsa idam edilirdi. Çinlilerin oje kullanımına başladığı zamanlarda Mısırlılar da elleri için kına kullanmaktaydılar.^^


^^Makyajın geçmişi yüzyıllar öncesine,firavunlar dönemine dayanıyor.İnsanlığın gelişimi esnasında erkeklerin de yüzlerini boyaması savaş ve asaletin bir gereği olarak görülüyordu.Günümüzde erkeğin bakımı artık makyajı içermese de,hanımların makyaja olan ilgisi gün geçtikçe artarak devam ediyor.^^



^^Makyajın tarihçesi, Miladdan binlerce sene öncesine uzanmaktadır. Mısırlı ve Asurlu kadın ve erkeklerin gözlerine sürme çekmesi, saçlarını sarı nişasta ile boyayarak görünümlerini değiştirmeleri bunun delilidir. Eski Mısır kralları ile rahiplerinin, resmi ve dini törenlerde peruk taktıkları, tarih kitaplarında yazılıdır. M.Ö. 5000 yılına kadar uzanan kazılardan edinilen bilgilere göre, yüz ve göz gibi yerlere değişik boyaların tatbik edildiği görülmektedir. On altıncı yüzyıldan sonra, sahnelerde makyaj kullanılmaya başlandı. Elektriğin bulunması, sahne gösterilerinin daha canlı ve gösterişli olması dolayısıyla, makyaj yapımına daha çok itina gösterilme ihtiyacı doğdu. On dokuzuncu yüzyıldan sonra güzellik gayesi ile yapılan makyaj günümüzde “Kozmetik Sanayii” adında bir sanayi dalının çıkmasına yol açtı.^^
 
 



^^1. yüzyılda, Néron ve Poppée; tenlerini üstübeç ve tebeşirle beyazlatırlar, gözlerine sürme çeker, dudaklarına ruj sürerlerdi. Bunların Tüm Avrupa'ya , özellikle kuzey ülkelerine yayılması, Haçlı Seferleri sonrası gerçekleşti. 13. yüzyıldan itibaren, soylular, saç boyası, fondöten ve parfüm kullanmaya başladılar. 16. yüzyılda ise; kadınlar üstübeç ile yüzlerini pudralayıp, bitkisel karışımlarla dudaklarını kırmızıya boyuyorlardı.



17. yüzyıldan itibaren, asillere özgü kullanımından dışarı taşarak, makyaj, tüm sosyal sınıflar arasında yaygınlaşmaya başladı. Modern makyaj ise, asıl " sinema " nın etkisi ile, 1920'lerde popülerleşti.


19. yüzyıla kadar, zararlı kimyasallar ( kurşun gibi ) içerebilen makyaj malzemeleri; günümüzde,son derece ileri tekniklerle laboratuarlarda test edildikten sonra, piyasaya sunulmaktadır. İleri derecede hassas ciltler için, antiallerjik veya organik yapılı bileşiklerin kullanılması, bir taraftan seri üretimlerle maliyetin düşürülmesi sonucunda, tüketici popülasyonu giderek genişlemektedir.^^






^^Ünlülerin göz çevresini Kleopatra gibi boyamasıyla, Mısırlı gözler yeniden moda oldu. O günlerde de -bugün olduğu gibi- amaç gözleri ön plana çıkarmaktı. Ama Eski Mısır'da insanın görünüşünü güzelleştirmesinin, ruhsal yüceltilmeyle de ilgisi vardı.



Örneğin balmumu ile sertleştirilen lüks bir peruk, kişi ile güzellik tanrıçası Hathor arasında bağ kuran güçlü bir cinsellik sembolüydü.


Yeşil göz boyası - wadju - belki de Hathor'dan korunma istemek içindi. Ölümden sonra ise kozmetik ürünler insanları daha genç ve doğurgan gösteriyordu ve bunun yeniden doğuş için gerekli olduğu düşünülüyordu.


Hem erkeklerin hem de kadınların yaptığı makyajın bu dünyada da bazı faydaları olmuş olabilir.


Antik çağlarda mesdemet olarak bilinen siyah göz kalemi sürmenin, sinekleri uzak tuttuğu, güneş yanıklarından koruduğu, içinde kurşun sülfür ve klorür olduğu için dezenfektan görevi gördüğü söyleniyor. (Kurşunun toksik sonuçlarına ilişkin bir kanıt bulunamadı)


Genellikle kokulu olan yağ ve kremler, kuru iklim şartlarında cildi nemli tutuyordu ve hatta bazıları para yerine kullanıyordu. Ayrıca o dönemde de -şimdiki kadar tartışmalı olan- kırışık gidericiler vardı.^^


(A.R Williams)
alıntıdır...







Hiç yorum yok: